top of page

Fibromiyalji: Nörobiyolojik Temelleri ve Psikolojik Dinamikleri

  • Yazarın fotoğrafı: Suadiye Psikoterapi
    Suadiye Psikoterapi
  • 4 gün önce
  • 3 dakikada okunur
ree

Fibromiyalji, yaygın kas-iskelet ağrısı, yorgunluk, uyku bozuklukları, kognitif yavaşlama ve duyusal aşırı hassasiyetle karakterize edilen, hem merkezi sinir sistemi hem de psikolojik süreçlerle ilişkili karmaşık bir sendromdur. Dünya Sağlık Örgütü tarafından somatik semptom bozukluklarından ayrı bir klinik tablo olarak tanımlanan fibromiyalji, tek bir nedene indirgenemeyecek kadar çok katmanlıdır. Son yıllardaki çalışmalar, özellikle nöroplastisite, ağrı modülasyonu ve stres yanıt sistemlerindeki değişimlerin fibromiyaljinin temel biyolojik zeminini oluşturduğunu göstermektedir.


Merkezi Duyarlılık

Fibromiyaljinin en temel biyolojik açıklamalarından biri merkezi duyarlılık kavramıdır. Merkezi duyarlılık, omurilik ve beyindeki ağrı iletim yollarının aşırı hassaslaşmasını ifade eder. Normalde hafif bir temasın dahi ağrı olarak algılanması (allodini) veya var olan bir ağrının abartılı hissedilmesi (hiperaljezi) bu mekanizmanın sonucudur.

Fonksiyonel MRI çalışmalarında, fibromiyalji hastalarının beyinlerinde özellikle insula, anterior singulat korteks ve somatosensoriyel kortekste hiperaktivite saptanmıştır. Bu bölgeler ağrı sinyallerinin duygusal ve bilişsel değerlendirilmesinden sorumludur. Sinir iletiminde görevli nörotransmitterlerden glutamatın bu alanlarda yüksek düzeyde bulunduğu bildirilmiştir; bu da ağrı sinyallerinin gereğinden fazla yükseltilmiş biçimde işlenmesine yol açar.

Aynı zamanda inhibe edici ağrı yollarının yeterince etkin çalışmadığı bilinmektedir. Serotonin ve norepinefrin düzeylerinin düşüklüğü, ağrıyı baskılayan descendent yolların zayıflamasına neden olur. Bu nedenle fibromiyaljide ağrı yalnızca periferik dokulardan gelmez. Merkezi sinir sistemi ağrıyı kendisi üretir ve sürdürülebilir hale getirir.


Stres Sistemi ve Nöroendokrin Dengesizlikler

Fibromiyaljide HPA aksı (hipotalamus–hipofiz–adrenal ekseni) işleyişinin bozulduğu uzun süredir bilinmektedir. Kronik stres, çocukluk dönemindeki travmatik deneyimler veya uzun süreli duygusal yüklenmeler, kortizol salınımında düzensizliklere yol açabilir. Bu düzensizlik, bedenin stres karşısında verdiği fizyolojik yanıtı sürdürülemez hale getirir.

Bazı çalışmalarda fibromiyalji hastalarında düşük kortizol düzeyleri, bazılarında ise düzensiz kortizol ritmi gösterilmiştir. Bu durum, dayanıklılık mekanizmalarının zayıfladığını ve stresin bedensel düzeyde regüle edilemediğini düşündürür. HPA aksındaki bozulma, kaslarda gerginlik hissi, uyku bölünmeleri ve yorgunluğun biyolojik temelini oluşturur.


Uyku ve Ağrı Döngüsü

Derin uyku evrelerinin bölünmesi fibromiyaljinin hem nedeni hem de sonucu olarak görülür. Non-REM uykusunun süre ve kalitesindeki bozulmalar, kas onarım süreçlerini, nörotransmitter sentezini ve ağrı eşiğini etkiler. Non-restoratif uyku yaşayan bireylerde ağrı duyarlılığı artmakta, gündüz enerjisi belirgin şekilde azalmaktadır.

Bu döngü, kişinin uykusuz kaldıkça ağrılarının arttığı, ağrı arttıkça stresin yükseldiği ve stres yükseldikçe yeniden uykusuzluğun ortaya çıktığı, kendi kendini besleyen bir geri bildirim mekanizması haline gelir.


Psikolojik Bileşenler

Fibromiyaljide psikolojik süreçler, ağrı deneyiminin şiddetini, süresini ve kişinin işlevselliğini belirgin biçimde etkileyebilir. Kronik ağrı deneyimi, zihinsel kaynakları sürekli tüketen bir süreçtir ve bu durum duygusal dayanıklılığı zamanla zayıflatabilir.


Dikkat, Algı ve Ağrı

Ağrı algısı yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda bilişsel bir süreçtir. Kişi ağrıya odaklandıkça, sinir sisteminde ağrıyı sürdüren devreler daha fazla aktive olur. Bu nedenle fibromiyaljide seçici dikkat, tehdit algısı ve beklenen ağrı önemli rol oynar. Bilişsel psikoloji, ağrıya yönelik içsel alarm durumunun bedeni savunma modunda tuttuğunu ve HPA aksını daha da dengesizleştirdiğini belirtir.


Duygusal Yük ve Travma

Birçok çalışmada fibromiyalji hastalarında çocukluk çağı travmaları, duygusal ihmal, bağlanma zorlukları ve yaşam boyu süren kronik stres oranlarının yüksek olduğu gösterilmiştir. Bu deneyimler, sinir sisteminin aşırı uyarılmışlık haline daha yatkın olmasına zemin hazırlar. Travma sonrası bedenin alarm sistemi kapanmakta zorlanır ve ağrı devreleri kolayca tetiklenebilir hale gelir.


Depresyon ve Anksiyete İlişkisi

Fibromiyalji depresyon değildir ancak depresyon ve anksiyete, ağrı devrelerinin hassasiyetini artırır. Serotonerjik ve noradrenerjik sistemlerdeki bozulma hem duygu durumunu hem de ağrı iletimini etkilediği için bu iki tablo sıklıkla bir arada görülür. Ancak önemli olan nokta şu: Depresyon fibromiyaljiye yol açmaz ancak fibromiyaljinin yarattığı yaşam kalitesi kaybı depresyonu tetikleyebilir.


Fibromiyalji tek kaynağı olmayan, biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin bütünleştiği bir sendromdur. Hem merkezi duyarlılık hem HPA aksı bozulmaları hem de duygusal yüklenmeler birbirini güçlendiren bir döngü yaratır. Tedavide tek bir yöntemle sonuç almak zordur; çünkü problem tek boyutlu değildir.

Gerçekçi yol, nörobiyolojik mekanizmaları hedefleyen tıbbi yaklaşımlarla psikoterapötik müdahalelerin birlikte çalışmasıdır. Bedenin algıladığı tehdit düzeyini azaltmak, sinir sisteminin aşırı uyarılmışlığını regüle etmek, uyku kalitesini düzeltmek ve bilişsel dikkat süreçlerini yeniden eğitmek fibromiyalji yönetiminde temel yapı taşlarıdır.


Suadiye Psikoterapi | Bağdat Caddesi

Kadıköy Bağdat Caddesi’nde yer alan Suadiye Psikoterapi, alanında uzman ekibiyle danışanlarına profesyonel ruh sağlığı hizmeti sunmaktadır. Merkezimizde, Psikiyatrist Dr. Turan Çetin ve Klinik Psikolog Beste Bektaş, bilimsel temellere dayalı terapi ve danışmanlık yaklaşımlarıyla hizmet vermektedir.


Psikoterapi, psikiyatri desteği ve bütüncül ruh sağlığı çözümleri için bizimle iletişime geçebilir, güvenli bir terapi süreci için randevu alabilirsiniz.

 
 
 

Yorumlar


Yeşil yapraklı bitki, beyaz zemin üzerinde, bitki detayları ve Ana Sayfa

İletişim

- Adres

Suadiye Mahallesi, Bağdat Caddesi, Vapuryolu Sokak, No:2/1,
Tunç Apt. Kadıköy / İstanbul

- Telefon

Psikiyatrist Dr. Turan Çetin - 0530 500 97 40

Klinik Psikolog Beste Bektaş - 0534 260 23 25

bottom of page